Bu yılki Filmekimi'nde de gösterilen "Dönüşüm / Ne Te Retourne Pas" farklı konusu, etkileyici efektleri ve hikâyenin karanlık atmosferine uygun gizemli müzikleriyle ilgi çeken, gerilim yüklü bir dram. Başrolde iki yetenekli ve güzel oyuncunun, Monica Bellucci ve Sophie Marceau'nun olması da filme ayrı bir tat katıyor.
Dönüşüm, psikolojik gerilim türünün en cesur ve aykırı temsilcilerinden biri olmaya aday Marina de Van'ın ikinci uzun metrajlı filmi. Son yıllarda Fransız sinemasında örneklerine rastlamaya başladığımız keskin ve rahatsız edici görsel şiddet öğelerini içeren filmler arasından sıyrılan 2002 yapımı Derimin Altında / Dans ma peau ile rengini belli eden yönetmen, aslında 1990'lı yılların başından beri yaptığı kısa filmlerle de içinde yatan "karanlığı" yavaş yavaş göstermeye başlamıştı. Yönetmenliğin yanı sıra, oyunculuk ve senaristlik de yapan de Marina de Van'ı, ünlü Fransız yönetmen François Ozon'un Kumun Altında / Sous le sable (2000) ve 8 Kadın / 8 Femmes (2002) filmlerinde de yardımcı senarist olarak hatırlıyoruz.
Dönüşüm'ün derinliğini ve sinematografik açıdan başarısını değerlendirmeden önce, yönetmenin Fransız sinemasındaki konumundan söz etmek gerekirse; Marina de Van, psikolojik olarak sorunlu, şizofrenik izler taşıyan karakterleri ve filmlerini bu karakterler üzerine kurgulamayı seviyor. İlk olarak Alias, 1999 ve Psy Show, 1999 isimli kısalarıyla adını duyuran, hatta kimi eleştirmenlerce David Lynch'le benzeştirilen yönetmen, 2002 yılında senaristliğini, yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstlendiği Derimin Altında / Dans ma peau (2002) ile fazlasıyla rahatsız edici bir ilk filme imza atmıştı. Film kendi vücudundan parçalar kesip yiyen, yemekle kalmayıp kestiği bu et ve deri parçalarını saklayan bir kadını anlatıyordu. Aynı yıl !F İstanbul'da gösterilen film, içlerinde altyazı operatörünün de bulunduğu dört kişinin bayılmasına sebep olacak kadar ürkütücüydü üstelik. Bu filmle birlikte eleştiriler de iki kutba ayrılmıştı; "yalnızca şiddet içerikli sahnelerle göz boyayan, derinliksiz bir yapım" diyenler ve filmin sıra dışı hikâyesinde bir anlam olduğunu iddia edenler. Kimilerine göre ana karakterin bedenini hissedememesi ve buna duyduğu tepkiyle onu yiyerek belki de yeniden var etmeye çalışması olarak okunan film, öyle ya da böyle Fransız sinemasında kendini göstermeye başlayan karanlık türün güçlü temsilcilerinden biriydi.
Merak uyandıran bir kurgu
Ve aradan geçen yedi yıldan sonra, Marina de Van'ı Derimin Altında ile karşılaştırıldığında daha yumuşak, çekim ve atmosfer olarak ele alındığında ise gerilim ve korku arasında gidip gelen yeni filmi Dönüşüm / Ne Te Retourne Pas ile izliyoruz. Filmin en önemli özelliği, son derece sürükleyici ve merak uyandıran bir kurguya sahip olması. Bu da izlenmesini kolaylaştırıyor. Hikâyesi ise senaryodaki bazı boşluklara ve diyaloglardaki rahatsız edici zayıflığa rağmen ilgi çekici, görsel öğelerle ve müzikle harmanlandığında ise kişiyi içine çekmeyi başarıyor.
Filmin başkarakteri Jeanne daha çok biyografi ve araştırma kitapları yazan bir yazar. Fakat bu sefer kurgulanmış bir roman yazmak istiyor. Kitabı, editörü tarafından reddedildiğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Jeanne'in editörüyle diyaloglarından çocukluk hatıralarını hatırlayamadığını öğreniyoruz. İlk yarıda Sophie Marceau'nun çok güçlü bir oyunculukla canlandırdığı Jeanne, bir anda kocasına, çocuklarına, evine ve hatta kendisine yabancılaşıyor ve agresifleşiyor. Tek güvendiği kişi olan annesine sığındığında ise artık bambaşka bir kadına dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Filmin ikinci yarısında Jeanne rolünü Marceau'dan devralan Monica Bellucci tüm zarafetiyle ekranı doldurduğunda, seyirci de filmin temelini oluşturan sırra adım adım yaklaşıyor. Annesinin evinde bulduğu fotoğraftaki kadının peşinden İtalya'ya yola çıkan Jeanne'in önünde ise geri dönüşü olmayan, son derece sancılı bir yolculuk başlıyor...
Karakterler eksik kalmış
Dönüşüm'ü "gizemli", "sürükleyici", "gerilim yüklü" gibi övgü dolu terimlerle tanımlamak mümkün, ancak filmi izledikten sonra olmazsa olmaz eksiklikleri de fark ediyorsunuz ne yazık ki. Mesela, böyle bir psikolojik dram türünde, karakterlerin daha güçlü tanımlanmış olması gerekirdi. Oysa Dönüşüm Jeanne karakterine yoğunlaşırken, hikâyenin temelini oluşturan diğer karakterleri eksik bırakıyor. Özellikle Jeanne'nin kocası ve filmde çok büyük bir öneme sahip olan anne karakterleri yeteri kadar etkili olamıyor.
Aynı şekilde filmin kurgusunda da ufak tefek bazı aksaklıklar var. En çok rahatsız edici olan ise filmin kilit noktasını oluşturan büyük sırrın aydınlanmaya başladığı noktalar çok çarpıcı olamamış. Diyaloglar ise filmin belki de en kötü yanı, en gerekli yerlerde biraz yetersiz kalmış olmalarıyla birlikte, anlamları da çok güçlü değil. Bu da filmin kuvvetini azaltıyor ne yazık ki.
Bu arada Dönüşüm'ün sonu da anlamsız bir şekilde fazla iyimser bırakılmış, ya da bir anlamı varsa bile bunun altı çok doldurulamamış. Bu da böylesi karanlık bir psikolojik gerilim filminin bitişinde beklenen doyumu sekteye uğratmış.
Yerinde kullanılan efektler
Filmin görselliğine gelecek olursak, görsel öğeler filmin anlamını kuvvetlendirme konusunda oldukça başarılı. Renkler, kullanılan mekânlar, dekor, oyuncu seçimleri, hepsi de mükemmel seçimler olmuş. Burada deneyimli Görüntü Yönetmeni Dominique Colin'i anmadan olmaz tabii. Colin'i renklerin yine çok iyi kullanılmış olduğu İspanyol Pansiyonu / L'auberge espagnole (2002) ve Rus Bebekler / Les poupées russes (2005) filmlerinden hatırlıyoruz.
Filmin görüntülerinin yanında başka bir başarısı ise müzik seçimi. Müziğin filmin atmosferine etkisi büyük, özellikle kilit sahnelerindeki seçimler gerilimi ikiye katlamış. Bunlarla birlikte görsel efektlerin de muhteşem olduğunu eklemek gerekiyor. Hepsi de çok yerinde kullanılmış. Hele ki böyle bir filmde çok kolay düşülebilecek abartı tuzağına düşülmemiş, aslında burada Fransız sinemasının ağırlığının da etkisini görmek mümkün. Görsel efekt deyince, Marceau'nun Bellucci'ye dönüştüğü sahnenin müthiş ve çok etkileyici olduğunu eklemeliyim. Bence filmin en çarpıcı sahnesiydi.
Sonuç olarak eksiklikleri olsa da, Marina de Van'ın ikinci uzun metrajlı filmi Dönüşüm'ü türün meraklıları özellikle kaçırmasın. Bunun yanında Monico Bellucci'nin son derece zarif ve sarsıcı oyunculuğunun da izlenmeye değer olduğunu belirteyim.
0 yorum:
Yorum Gönder